Goodall: “Koronavirüs’ün Nedeni Hayvanlara Saygısızlık”
Dünya genelinde Koronavirüs’ün nedeni hakkında bir çok teori ve bilimsel çalışma yapıldı. Agence France-Presse, Tanzanya’da 1950’lerin sonlarında başlayan vahşi şempanzelerle ilgili çalışmalarıyla tanınan 86 yaşındaki çevreci Jane Goodall ile bir konferans görüşmesi yaptı. National Geographic’in yeni belgeseli olan “Jane Goodall: The Hope” belgeseli öncesinde yapılan görüşmede dünyaca ünlü primatolog Jane Goodall, hayvanlara yapılan saygısızlığın gerçekte Koronavirüs(Covid-19) salgınına neden olduğunu söyledi. Doğaya ve gezegene yapılan saygısızlığa vurgu yapan Goodall, “Bu gibi pandemiler uzun zaman önce tahmin edildi.” dedi.
Kombine Etki Koronavirüs’ün Nedeni mi?
Çiftliklerde ve doğal yaşam ortamlarında sömürülen hayvanlar insanların kendi türünün çıkarları için kullanıldı. Gerçekte Koronavirüs’ün nedeni insanlığın türcülük anlayışıydı. Özellikle Koronavirüs gibi zoonotik hastalıkların yayılmasını çevresel yıkım, avcılık, vahşi hayvan pazarlarının ve besi hayvancılığının kombine etkisi çok büyük öneme sahiptir. Virüslerin hayvan bariyerilerini aşarak insanlara atlaması için tüm bu koşulların bir fırsat yarattığını öngören Goodall,”Bunlar, virüslerin hayvanlardan insanlara geçmesi için fırsat yaratan koşullardır. Etik, çevresel ve sağlımız için vejetaryen bir diyet yapmalıyız.” şeklinde konuştu.
Koronavirüs’e farklı bir açıdan bakmak isterseniz buraya tıklayarak Melke On The Road sayfasına ulaşabilirsiniz.
Etik Tüketim Nedir?
Günümüz pandemi ortamında insanların günlük küçük seçimleri, özellikle de ne yemeyi seçtiğimiz ve seçtiğimiz şeyin nereden geldiği konusunda bizi düşünmeye teşvik etti. Koronavirüs’ün nedeni ile kafamızı meşgul edeceğimize kendimize şu soruları sormalıyız; hayvanlara neden zulüm ediyoruz? Çocuk işçiler ucuz iş gücü diye mi kullanıyoruz? Bir şey üretiğimizde çevreye zarar veriyor muyuz? Aldığımız şey dünyanın neresinden geldi? Yılda kaç mil seyahat ediyoruz? Bu sorulardan hareketle etik tüketici tüketimden uzak durmayabilir ancak ahlaki ve sosyal görüşlerine uygun, bunları yansıtan ürünleri tercih eden bilinçli bir tüketicidir, diyebiliriz. Goodall’ın kendisi etik bir vejetaryendir.
Dünyanın Bir Parçasıyız
Agence France-Presse ile yaptığı konferans görüşmesinde doğal dünyanın bir parçası olduğumuzu fark etmeliyiz, diyen Goodall; “Doğaya güveniyoruz ve onu yok ederken aslında geleceği çocuklarımızdan çalıyoruz.” diye konuştu. Goodall, yaşam tarzımızın rolüne de vurgu yaptı ve bu araçların etik tüketici seçimlerden yana yapılmasının gerekliliğini belirtti. Gelecekte veya günümüzde bireysel yaşamlarımızda yapabileceğimiz farklı ufak bir seçim aslında ileride büyük bir fark yaratabilir. Goodall’a hak vermeli ve bunu hep birlikte deneyip görmeliyiz.
Jane Goodall Kimdir?
Jane Goodall 1934 senesinde İngiltere’ de doğdu. Lisenin ardından üniversite yerine Afrika’ya gidebilmek için garsonluk, sekreterlik gibi birçok işte çalışarak para biriktirdi. 23 yaşına geldiğinde bir arkadaşının daveti ile Afrika hayalleri gerçekleşti. 1957’de kendisine hocalık yapan antropolog Louis Leakey ile Kenya’da tanıştı ve onun asistanı oldu. 1960’ta Tanganyika Gölü civarında Gombe Ulusal Parkı olarak bilinen bölgede şempanzeler hakkında uzun bir araştırma yapma fırsatını buldu. Doktorasını daha sonra Cambridge Üniversitesi’nde tamamladı. Şempanzeler hakkında bilinmeyen özellikler keşfetti. National Geographic’te gösterime giren ‘Jane Goodall Vahşi Şempanzeler Arasında’ adlı belgesel ile şöhrete ulaştı. Kendini hayvanlara adayan bu bilim insanı ömrünün her dakikasını, şempanzeleri korumaya ve herkesi bu hayatta yapabilecekleri bir şey olduğu konusunda cesaretlendirmeye adamış.
Jane Goodall: The Hope belgeselinin fragmanını buradan izleyebilirsiniz.
Kaynak:Liam Pritchett/livekindly.co
