Vegan okul yemekleri artık bir standart haline geliyor

İngiltere’nin ilk %100 bitki temelli okul mutfağı hizmete açıldı. Hayvansal içermeyen öğle yemekleri bu olayla birlikte öğrenciler, öğretmenler ve veliler arasında son derece popüler bir hale geldi.

Batı Sussex, Worthing’deki Our Lady of Sion School, öğrencilerine sağlıklı vegan yemekler sunmak için yerel bir firma olan Plant Based School Kitchens (PBSK) ile iş birliği içerisinde çalışmalar yürütüyor. Lentil Shepherd’s Pie, Quesadilla, patlıcan parmigiana, hatta çeşitli pudingler ve tatlılar ile birlikte Cuma günlerine özel burger ve cipsler; öğrencilere sunulan vegan menülere birkaç örnek.

İngiltere’nin İlk Bitki Bazlı Okul Mutfağı

PBSK’nın kurucuları Gary ve Anna Hardley, yine Worthing’de bulunan Vegan Street Food Company isimli restoranlarıyla halihazırda tanınan isimler. Our Lady of Sion’un başöğretmeni Steven Jefferey’in, restoranlarının vegan, glutensiz yemeklerinden etkilendiğini duyduktan sonra okul yemeği girişimine başlamışlar. Çift, kendileri vegan olduktan ve vegan olmalarının ardından sağlıklarında önemli gelişmeler olduğunu fark ettikten sonra, başta bölge sakini gençler olmak üzere diğer insanları, bitki temelli bir diyetin faydalarını deneyimlemeye teşvik etme konusunda tutkulu olmaya başladıklarını ifade ediyor.

Gary, durumu şu şekilde açıklıyor: “Dünya genelinde, hükümetler daha az et yemeyi ve daha fazla bitki bazlı yemeklerle beslenmeyi teşvik ederken, bitki bazlı mutfakları okullara ve diğer kurum ve kuruluşlara getirmeye de büyük önem veriliyor. Etik beslenme ve etik çiftçilik, gezegenimizin ömrünün uzunluğu için hayati birer önem taşıyor. Bu zamana kadar, çocukların okullardaki beslenme planları, çoğu zaman besin değerinden çok elde edilecek olan kâr gözetilerek düzenleniyordu.”

Bir okulun bitki bazlı beslenmeyi onaylaması ile öğrencilerin genel başarı düzeyleri arasında bir nedensellik ilişkisi olduğunu gösteren kesin kanıtlar bulmak her ne kadar zor olsa da, durumun gerçekten bu şekilde olabileceği görülüyor. Flushing, Queens’deki bir devlet okulu (PS 244Q), öğrencilerin hasta oldukları gün sayısında genele bakıldığında önemli ölçüde bir azalma ve sınav puanlarında da kayda değer bir artış bildirdi. Ayrıca diğer veriler, bitkilerin sağlık açısından bizim algıladığımız kadar yararlı oldukları bilgisini destekliyor.

Gary, devamında şu şekilde konuştu: “Okullar, bitki bazlı bir beslenme düzeninden olumlu sonuçlar alıyorlar. Öğrencilerin sahip oldukları enerjiyi yükseltmek için yüksek su ve karbonhidrat içerikli, besin açısından yoğun yiyeceklerin onlara sunulması, onların okula odaklanabilir ve sınıfta uyanık bir şekilde ders dinleyebilir olmalarını sağlıyor.”

Ancak, Our Lady of Sion’un okul tesislerine eti yasaklamadığını ve çocukların öğle yemeğinin bir parçası olarak seçtikleri her şeyi beslenme çantalarında getirebileceklerini de belirtmek gerekiyor. Burada değişen şey, okulun sunduğu yemek menüleri. Gençlerin bitki bazlı gıdaların lezzetlerini ve faydalarını keşfetmelerini sağlamak için, okul tarafından menüye yeni yemekler seçildi.

Bitki Bazlı Gıdalar, Çevre ve Sağlık Açısından Fayda Sağlıyor

Bitki bazlı besinler tüketmek, çocukların büyümeleri için inkâr edilemez derecede verimlidirler. İnsanların tüketimine sunulmak için ürün yetiştirmek de verimli bir işlem. Ayrıca bitkisel ürün yetiştirme aşamasında, et veya süt üretiminde kullanılandan çok daha az toprak, su ve diğer kaynaklara ihtiyaç duyuluyor. Buna karşılık hayvancılık, sera gazı emisyonlarının en önde gelen nedenlerinden biri, dahası aynı zamanda su kirliliğine neden olarak ve zoonotik (hayvanlardan bulaşan) hastalıkların bulaşma riskini de artırıyor.

Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) ve Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) raporları; iklim krizinin hafifletilmesini, insan sağlığını ve gıda üretimini optimize etmek için hayvansal ürünleri mümkün olduğu ölçüde bitki bazlı gıdalarla değiştirme ihtiyacını özellikle vurguluyor.

Our Lady of Sion School’un bu hareketi, özellikle Birleşik Krallık’ta toplumun ete yönelik tutumunun değiştiğini yansıtan önemli bir gösterge olarak kabul edilebilir. Hayvansal ürünleri daha az ve bitki bazlı gıdaları daha fazla tüketmek isteyen fleksitaryenlerin sayesinde vegan pazarında büyük bir pik yaşanıyor. Elbette bu tutumlar; kişisel sağlık, çevresel hususlar ve hayvan refahı adına gerçekleşiyor.

Doğal olarak; insanların aldıkları ürünler, yaptıkları ve yedikleri yemeklerin şeklindeki bu küresel değişim, ailelerin çocukları için hazırladıkları öğünlere kadar yayılıyor ve her zamankinden daha fazla çocuk, vegan yemeklerle besleniyor.

Bitki Bazlı Mutfaklar, Daha Fazla Okul Tarafından mı Benimsemeli?

 

İngiltere’nin Brexit kararının ardından karantina sonrası yaşanan yaşama maliyeti krizi, zaten derinden yozlaşmış olan gıda eşitsizliğini daha da kötü bir hale getirdiği için, çocukların ihtiyaç duydukları besinleri onlar için temin etmek şu an özellikle acil bir konumda. (ABD, çocukların yetersiz beslenmemeleri için mücadele veriyor. 2017 yılında yapılan araştırmada, yaklaşık her altı genç Amerikalıdan birinin, gıda güvenliği olmayan evlerde yaşadığı görüldü. Bu oran, COVID’in yayılması ve topluma olan olumsuz etkilerinden bu yana daha da kötü düzeylere ulaştı.)

Çocukların günde en az bir kere besleyicilik açısından yoğun bir öğün tüketmelerini sağlamak, düşük gelirli aileleri desteklemeye ve gençlerin yetersiz beslenmelerini önlemeye yardımcı olabilir. Bitki bazlı temel gıda ürünlerinin sağlığa faydaları sayesinde, öğrencilere vegan okul yemekleri temin etmek, bunu desteklemenin bir yolu olarak görülebilir.

Gary, yeni menülerin öğrencileri ders çalışma konusundaki performanslarında ve günlük yaşamlarında desteklemeye yardımcı olacağına inanıyor: “Brokolide bulunan kalsiyumdan, yapraklı sebzelerde bulunan demire kadar; bitkisel gıdalar çocuklara, büyümeleri ve öğrenmelerinin gelişmesi için bol miktarda yeterli besin ögesi sunuyor.”

PBSK’nin yemeklerinde kullanılan tüm taze meyve ve sebzeler, bağımsız yerel süpermarketlerden tedarik ediliyor ve menü, mevsimlik ürünlere göre yapılandırılıp güncelleniyor. Bu uygulama, gıdaların içerdiği bileşenlerin besin içeriğini en üst düzeye çıkarıyor ve dahası, okul mutfağının karbon ayak izini de azaltıyor. Firma ayrıca, işletmelerin CO2 emisyonlarını daha da azaltmalarına yardımcı olmak için kurulmuş bir sosyal girişim olan GoClimate ile ortaklık yürütüyor.

Our Lady of Sion, bitki bazlı menülere geçiş konusunda yalnız değil. Birçok okul, bitkisel gıdaların çevre ve sağlık açılarından sağladığı faydaların bu bileşimi nedeniyle, hayvansal ürünleri vejetaryen alternatiflerle değiştirmeyi tercih ediyor. Daha gidilecek uzun yol bir yol olduğu kesin, ancak bitki bazlı gıdalara olan eğilimler bu şekilde artmaya devam ederse, okulların bitki bazlı yemeklere öncelik vermesi daha da yaygın bir hal alabilir.

 

Kaynak: livekindly.co/

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir