Aktivistler, yok edilen okyanuslar için “sürdürülebilir balıkçılık” otoritelerine seslendi

21 Mart günü erken saatlerde aktivistler, Londra’daki Deniz Yönetim Konseyi’nin (MSC) merkezini kırmızı renk boyayla boyadılar. Hayvan ve iklim adaleti hareketi MSC’yi sürdürülebilirlik ile ilgili taahhütlerini yerine getirmeye ve ticaret amaçlı yapılan balıkçılığı desteklemeyi bırakmaya çağıran protestonun arkasında, Animal Rebellion kuruluşu bulunuyor.

Dört aktivist, binayı protesto amacıyla kırmızıya boyamak için yangın söndürücülerden yardım aldılar ve binanın cephesine kırmızı boya attılar. Animal Rebellion, kampanyanın bir parçası olarak, MSC’yi balıkçılık endüstrisine ‘çevre sertifikası’ vermeyi durdurmaya çağırıyor.

Balıkçılığın Sürdürülebilir Bir Tarafı Yok

MSC, mavi eko etiketini taşıyan ürünlerin, belirli standartları karşılayan “sürdürülebilir balıkçılık” uygulamaları sonucunda elde edildiğini iddia ediyor. MSC, web sitesinde; “Sürdürülebilir Balık Stokları”, “Çevresel Etkiyi En Aza İndirme” ve “Etkili Balıkçılık Yönetimi” olmak üzere üç ana ilkenin üzerinde duruyor.

Sertifikalı ürünler ve şirketler yıllık denetime tabi tutuluyorlar ve denetime tabi tutulanların her beş yılda bir yeniden sertifikalandırılması gerekiyor.

Ancak Animal Rebellion, ticari amaçlı balık tutmanın sürdürülebilir bir yolu olmadığını ve bu türdeki herhangi bir uygulamanın açıkça yıkımı onaylamak olduğunu savunuyor.

Animal Rebellion sözcüsü, protestoda yer alan Orla Coghlan, yaptığı açıklamada konu hakkında şu bilgileri verdi:

“Kanıtlar, okyanuslarımızın 2048 yılında balıkçılık nedeniyle boşalabileceğini gösteriyor. MSC’nin sürdürülebilir olma iddialarında bir sorumluluğu bulunuyor. Onların, canlı türlerinin nesilleri tükenirken okyanusu canlandırmak gibi bir görevleri var.”

Coghlan şu şekilde devam etti:

“Balıksız denizlere ve okyanus asidifikasyonuna çözüm açık: Hükümet ve Deniz Yönetim Konseyi, balıkçılıktan, deniz yosunu ve baklagiller gibi sürdürülebilir bitki bazlı tarımsal ürünlerin yetiştirilmesi uygulamalarına yapılacak bir geçişi finanse etmeli. MSC, sürdürülebilir balıkçılığı sağlamaktan sorumlu, ancak bilimsel kanıtlar, denizlerimizde sürdürülebilir bir şekilde balık tutmanın mümkün olmadığını gözler önüne seriyor.”

MSC Tartışması

Halkın sürdürülebilir tüketime, özellikle de deniz ürünleri ve deniz yaşamıyla ilişkili olanlara ilgisi artıyor. 2021’de vizyona girdiğinde Netflix’in en çok izlenen ilk on filmi arasına hızla giren belgesel Seaspiracy, yaşanan bu toplumsal değişimin arkasındaki itici güç olarak görüldü.

Görsel: Animal Rebellion

Filmin gösterime girdiği sıralarda, Google’da dünya çapında “sürdürülebilir balıkçılık” aramaları yapıldığı biliniyor.

MSC de eleştirilerden kurtulamadı. Seaspiracy’de, MSC’ye de üstü örtülü bir şekilde iğneleyici ifadelerde bulunuldu ve MSC’nin, sertifikalarını alan balıkçılık ve süpermarketler tarafından ödenen lisans ücretleriyle finanse edildiği vurgulandı.

Temmuz 2021’de The Guardian, MSC’nin etiketli ürünlerinin bir önceki yıl 12 milyar dolar (9,5 milyar £) değerinde olduğunu açıklamıştı.

1997 yılında MSC’nin kurucularından olan WWF tarafından 2016 yılında hazırlanan bir raporda, sertifikasyon planının “rahatsız edici sistematik yanlışlar” içerdiği kabul edildi. Ayrıca raporda MSC, sertifikasyon uygulamalarında daha titiz olmaya çağırıldı.

Ayrıca geçtiğimiz yıl, WWF’nin Akdeniz deniz girişimi direktörü Giuseppe Di Carlo, The Guardian’a “(MSC tarafından onaylanan) balıkçılık uygulamalarının sürdürülebilir olduğuna güvenmiyorum. WWF, MSC’nin standartta ve ayrıca güvence sürecinde standartların uygulanması konularında reformlar yapmasını bekliyor.” şeklinde bir demeç vermişti.

Animal Rebellion sözcüsü Harley McDonald-Eckersall, sürdürülebilir tüketimi artırmada balıksız gıda endüstrisinin anahtar konumunda olduğunu ifade ediyor. Mevzu bahis açıklama şu şekilde:

Yaklaşan iklim felaketine ilişkin artan uyarılara rağmen bu sertifika kuruluşları, yıkıcı endüstrileri desteklemeye devam ediyorlar.”

“Bugün, bu ikiyüzlülüğe son vermelerini ve gezegenimizi yok eden, ayrıca koruduklarını iddia ettikleri hayvanları öldüren bir endüstriye göz yummamalarını talep etmek için buradayız. Tamamen adil, sürdürülebilir, bitki bazlı bir gıda sistemi, geleceğimizi kurtarabilmemiz için tek çıkış yolu.”

 

Kaynak: plantbasednews.org/
Kapak görseli: Animal Rebellion

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir